24 Temmuz 2010 Cumartesi

Dünya Gözüyle Dolores'i de Görmüş Bulunduk


The Cranberries, benim için lisedeki değişimin(dönüşüm?) simgesidir. İsterseniz abarttığımı düşünebilirsiniz, ama farklı bir insana dönüşmüşümdür, The Cranberries ve dolayısıyla açtıkları kapılar sayesinde. Kendileriyle tanışıklığımız 99 ya da 2000 yılında Blue jean'ın verdiği karışık klip CDsinde ablamla izlediğim Promises ile olmuştur. Atipik, değil mi? Halbuki insanlar Zombie ile tanırlar onları. O veya bu şekilde 10 yılı aşkın süredir de bir şekilde hayatımın içinde oldular.

2002'deki İstanbul konseri sonrası dağıldıklarında, bir daha hiç bir şekilde onları göremeyeceğimi düşünüyordum, lakin hayatta asla dememek gerekiyormuş. Çeşme'ye kadar geldiler. Ben de biletler satışa çıktığı anda ablamla bana birer tane alıp neredeyse iki ay öncesinden hazırlıklarıma başlamıştım bile.

Babamızın çocukları olarak tabii ki erkenden yola çıktık, bizim aile hep acelecidir, saat 10 gibi Çeşme Seaside'a vardık. yarım saat ayakta beklerken söyleniyorduk, halbuki adamlar kapıları 22.30'da açacaklarını belirtmişlerdi. Sonunda kapı açıldığında hemen koşarak yerimize yerleştik, o konuda şikayet edemem, zira VIP'in hemen arkasında sahne önündeydik.



Bekleyiş çilesinin ikinci kısmı 1,5 saat boyunca Dolores'in çıkmasını beklemekti, Bir alt grup akıl edip koysalar bu bekleme daha eğlenceli olacaktı, bunun yerine saçma sapan parçalar çaldılar. Bir süre kuma çöktük(evet konser plajdaydı),çökmek ayakta durmaktan daha çileli hale gelince ayakta beklemeye devam ettik. Sonunda The Cranberries sahneye çıktığında bu yorgunluğu ancak güzel bir performans unutturur diye düşünüyordum.

Düşündüğüm oldu da, yıllar geçmiş, Fergal'ın saçları dökülmüş, Noel yaşlanmış, Michael abisinden de yaşlı görünmeye başamış, Dolores kilo almış ama değişmeyen tek şey onun mükemmel sesi ve yaydığı enerji... O spastik dansları saymazsak tabi, onlar da aynı zira jdsahjdk



Daffodil Lament dışında çalmalarını istediğim bütün şarkıları çaldılar. Bis'ten sonra Dolores kıyafet değiştirdi ve herkesin en baştan beri beklediği promises'ı da çaldı. Toplamda Bir buçuk saat sonunda Dolores hayatla ilgili tavsiyeler vererek, Çeşmeye tatil için de geleceğini belirterek son şarkı olarak ilk çıktıkları şarkıları Dreams'i çaldılar ve veda ettiler.

Çeşme'de iki kardeş



Biz sonra ne yaptık? 45 dakika kadar, adamların o akşam yaptıkları, araziden düzleştirme otoparktan çıkmaya çalıştık, o çile bitince de 1 saatlik İzmir yolunu hızlıca alıp saat 4'e doğru eve vardık. eve vardığımın beşinci dakikasında uykuya dalmıştım bile.

Bağlayıcı son cümleleri sevmiyorum, hep kullansam da sevmiyorum, ama şunu söylemek gerekiyor. İnsan hayattaki checklist'ine bir işaret daha koyduğunda kendini tatmin olmuş hissediyor. The Cranberries de onlardan biriydi, darısı diğerlerinin başına

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Safety First

Geçenlerde yaşadığım saçma bir sorun, beni bir takım önlemler almaya itti. Facebook'tan musallat olan ve kendisinin arkadaşlık talebilini kabul etmediğim için beni "cezalandırmaya" karar veren bir şahıs. Adımı ve fotoğraflarımı kullanarak inci sözlük seviyesinde bir profil oluşturup listemdeki insanları teker teker eklemeye çalıştı. Tabi bir yerden ulaştığı mail adresime de gönderdiği küfür ve tehdit dolu mesajları da eklemeliyiz.

Tabi bir şekilde, hukuki yollara da temas ederek, müdahale edip kapattık konuyu ama bir takım önlemler şart oldu. En azından internetten kendimizi ne kadar teşhir edebileceğimiz konusunda ikinci kez düşünmeme yol açtı

Bu amaçla zaten uzun bir süreliğine kapatacağım Facebook profilimin privacy ayarlarını en yükseğe çıkardım, mail adreslerimi değiştirdim, blogdan e-mail adresimi, facebook uzantısını ve twitter uzantısını çıkardım, tweetlerimi kapalı hale getirdim.

Peki neden daha önce bunları yapmıyordum?

Ben bu blogda paylaştıklarımın aşırı mahrem şeyler olduklarını düşünmüyordum, hala da düşünmüyorum, ki blogun çizgisi değişmeyecek zaten, bunun yanında blogdan gerçek kimliğimi ifşa etmemin, ulaşılır olmamın da sorun teşkil etmeyeceğini düşünüyordum. Hatalı düşünüyormuşum.

İçinde yaşadığımız dünya ne yazık ki homojen değil, değişik insanlar değişik motivasyonlara sahipler ve belki biz asla yaptıkları şeyleri neden yaptıklarını anlayamayacağız. O yüzden en doğrusu önlemi baştan almak olacak sanırım.

Bilmiyorum umrunda mı sevgili okuyucu artık bana sadece yorum kısmından ulaşabileceksin.