26 Ocak 2013 Cumartesi

it's just too late



Belki çok geç, belki değil. Bunu asla bilemeyiz.

Ama bir adamın gerçekte kimsesi olmadığını görmesi her zaman kolay olmuyor. Belki bunu farkettikten sonra her şey için geç oluyor. Yine de hiç bir zaman bitmiyor, zira bazısının bir öpücüğü için krallıklar verilirken, bir gülüşünün karşılığı kanla ödenebiliyor. O adam hayatının zirvesini yaşarken birden yerle bir olabiliyor. Buna şaşırmak saçma değil mi? Hayattan ne istiyorsa onu aldığını düşünen adamın gözyaşları içinde kalması haber niteliği taşımıyor? Sempati mi kazanıyor acıma hissi mi, o da belli değil. Tek gerçek onun yarattığı yıkıma kör, sağır ve umursamaz kalması.

 ...Ve evet sevgili okur bu adam da  odasında, toplanmış yatağında, ya da bir köşede bir şeylerin olmasını bekliyor. İçeri yağmur girsin diye camı açsa da, bu sadece dolan sigara dumanını dağıtmaktan başka bir şeye yaramıyor. Bazen tıkanabiliyor da. Her şey için sebepleri olan, vakıf olduğu için bilmesi gerektiğini düşünen bu adamın bu kez bir cevabı yok. Ya da müdahale edebileceği bir kudreti. Bekleyecek. Bekleyecek ve yeniden deneyecek, ya da yenilgiyi kabul edecek.

Çok mu geç dediniz? Eh, öyle olsun.


zatenkaybetti...