Beraber varolabilmek lazım...
Mükemmel ilişki tanımını kurcalıyorum bir süredir kafamda. Kimileri öyle bir şeyin olmadığını, bu tanım ve kalıplarla uğraşmadan sadece yaşamam gerektiğini söylüyor, belki de haklılar. Yine de alamıyorum kendimi, formüller kuruyorum, manifestolar hazırlıyorum, tüm dünyadaki ilişkileri kurtaracak çözümler düşünüyorum. Bir şey oluyor mu? Elbette hayır
En azından şunlar olmalı ama
**Çiftler iki insanın füzyona uğramasıyla oluşan garip ucube yaratıklara dönüşmemeli. Tek fikir, tek hareket, tek istek, tek arzu, tek endişe, tek mutsuzluğa dönüşmemeliler.
**Bir taraf diğer tarafı domine etmemeli, Hadi domine eden tarafı anlıyorum, belki ego tatmininden olaydaki yanlışı göremiyordur da, çekinik taraf sen hiç kendinle başbaşa kaldığında düşünmüyorsun? Hmmm karşındakine yapışmaktan kendinle başbaşa kalacağın vaktin olmuyor değil mi?
**Dünya görüşleri, siyasi görüşler, müzik, film, kitap zevkleri ve hatta en basit refleksler aynılaşmamalı. Hani en baştan beri birbirinin tamamen aynısı iki insansanız anlaşılır ama siyah ve beyaz kontrastlığındaki iki insanın ilişkisinden çıkan kirli siyah ya da koyu gri kötü oluyor yahu. Hiç bir zaman saf bir gri oluşturamıyorsunuz çünkü.
**Artık bir çiftsiniz diye her şey beraber yapılmamalı. İki insanın da ayrıca hayatları olmalı. Kimse kimsenin alanını kısıtlamamalı. Ne bileyim, arada kendi arkadaşlarınızla da görüşün, arada yalnız kalıp kendinize zaman ayırın, ama ne yazık ki böyle talepler taraflara hakaret gibi geliyor çoğu zaman.
**Arkadaş evlat edinilmemeli. Sonra ileride bir gün ayrılıyorsunuz ve olan önce birinizin arkadaşı olup sonra ikinizle de aşırı samimileşen zavallı insana oluyor.
**Artık bir sevgiliniz var diye yapacağınız planlar ertelenmemeli. O planlar sevgiliniz gelmeden önce de vardı ve muhtemelen o gittikten sonra da olacak. Düşünsenize bir yıldır bir tatil, bir hobiye yönelik kurs ya da en basitinden spor salonuna yazılmak gibi bir plan yapıyorsunuz ve o gelince hepsi çöpe atılıyor. Yok oluyor mu? Elbette Hayır. Ukte oluyor, her mutsuzlukta karşı tarafa suçu atacağınız ukteler oluyor. O yüzden ertelemeyin, hepsini yapın. Evet, ilişkiyi bozabilir bu kadar kişisel plan yapmak ama içinizde patlayacağına elinizde patlasın.
**Yine güven sorununa geliyoruz. Aramıyorsa aramasın kardeşim. Kasmayın, iğneleyici mesajlar da göndermeyin. Size verilen değerin, arama ve mesaj toplamının karekökünün, Fielding&Hornby İlişki Katsayısıyla çarpımından ortaya çıktığını düşünüyorsanız artık bu postu daha fazla okumayın, zira farklı dünyaların insanlarıyız sizinle kuzum.
**İki taraftan birinin kişisel mutsuzluğu, endişeleri ilişkinin gündeminde en üst sıraya oturmamalı. tamam apatik olun, birbirinizi umursamayın demiyorum da. Karşı tarafın tamamen kendi hayatıyla ilgili ve muhtemelen ne yaparsanız yapın çözemeyeceğiniz bir sorununun sürekli üstüne giderek o sorunun ortadan kalkmasını sağlayamayacaksınız. Olur da o bu sorunları sürekli bahane ediyor ve/veya bunlardan ikincil kazançlar elde ediyorsa, gidin ve başka bir sevgili aramaya başlayın.
**Modeller ve kalıplardan uzak durulmalı. Evet, hepimizin kafasında ideal insan var, ama şunu artık öğrenin öyle biri yok! En iyi ikinci alternatifi bulmaya çalışıyoruz hepimiz, ama sen buna rağmen "Ayrıldık, çünkü izlettiğim Lynch filminden bir şey anlamadı" diyorsan "sen ne anladın ki bebeğim" derim. Hayatta başarılar dilerim
**Bu yazdıklarıma çok kafayı takmamak lazım. Eğer "o an" yaptığın/sana yapılan herhangi bir şey seni ve/veya onu(ahah veya'yı bencil okuyucularım için ekledim) mutlu ediyorsa anı yaşamak lazım. Zaten biteceği varsa mutlaka başka bir yerden patlar ve biter.