19 Mayıs 2010 Çarşamba

I'm not a bad person

http://farm3.static.flickr.com/2299/2493952912_0d98538176.jpg

Geride bıraktığım insanlar hakkında endişelenmeye başladığım anda mutsuz oldum. Oysa eskiden ne kadar da rahattı her şey. Arkamı dönüp gidiyor, bir daha da geriye bakmıyordum. Geride kalan nasıl hissediyor, neler yapıyor hiç umursamıyordum. Rahattım, mutluydum.

Ne olduysa artık yapamıyorum. Kulaklarımı kapatamıyorum. Duyduklarıma kayıtsız kalamıyorum. Sorumluluk hissediyorum. Bir şey yapmam gerektiğini düşünüyorum ve elimden genellikle hiç bir şey gelmiyor olması olayları daha da sinir bozucu hale getiriyor.

Sanırım büyüyorum artık ya da giderek geride bırakılanlar hakkında endişelenmeyi hakedecek insanlar haline geliyor. Aslında en doğrusu eskisi gibiymiş. Kimseden sorumlu hissetmemek gerekiyormuş. Yetişkin her insanın kendi hayatını idame ettirebilecek yetenekte olduğunu kabullenmek lazımmış. Aksi mevcutsa zaten o insan için yapabilecek bir şey yokmuş.

O değil de ne güzel günlük güneşlik gidiyorduk, bu yağmur, bu soğuk, bu rüzgar neden?

3 yorum:

dazed dedi ki...

insanlara yeterince dikkatli bakarsan göreceksin ki (hatta hali hazırda görmüşsündür ki) dünyada geride bırakılamayacak, gözden çıkarılamayacak hiç kimse yok. ama herkesi gözden çıkarılabilirliğine göre değerlendirirsen o zaman da sonsuza kadar birilerini gözden çıkarıp yalnız yaşamaya mahkum olursun. geride bıraktıkların için üzülme mekanizması bir can simidi. insanların gözden çıkarılabilirliği ile gözden çıkardığında içinde oluşturacakları mutsuzluk hissini tartıp mutsuzluğun ağır basması ihtimali olanları gözden çıkaramaman için bünyeye özenle yerleştirilmiş. o hisle barış ve hayrını gör çekirge.

Elif dedi ki...

Belki de arada seni geride bırakan oldu da nasıl bir his olduğunu öğrendin... :)

October Swimmer dedi ki...

nasıl bir his olduğunu bilmem için yaşamam gerekmiyor