18 Nisan 2012 Çarşamba

Sen öldün ya, şimdi ne söylesek boş


Bizim yaşlarımızda, ihtisasını yeni bitirmiş, mecburi hizmetini yapıyordu. 80 küsür yaşında, bıraksa çok yaşamayacak akciğer kanseri hastasını ameliyat etmiş. Bir şeyler yapmaya, kurtarmaya çalışmış ama kaybetmiş. Ardından hastanın 17 yaşındaki torunu tarafından takibe alınmış. Hastaların ortasında, hastanenin içinde bıçaklanarak öldürülmüş... Geriye hamile bir eş, yaşanamamış bir hayat bırakmış.

O, gününü planlarken, bir sonraki ameliyatını düşünürken, belki de doğacak çocuğuyla ilgili hayaller kurarken, populist sağlık politikaları tarafından fişeklenen 17 yaşındaki bir katil onu nasıl öldüreceğini planlıyordu ve ne yazık ki hiç bir güvenliği olmayan hastane bu cinayet için en uygun yerdi. Nasıl olduğunu anlamadan kanlar içinde kaldı...

Çocuğunun doğumunu, ilk adımlarını, okula gidişini, mezun oluşunu, aşık oluşunu... hiç bir şeyi göremeyecek. Ardından gözyaşı döken eşi ve ailesini, öfkelenip meydanlara doluşan bizleri bıraktı, ama biz ne yaparsak yapalım hiç bir şey değişmeyecek. Bu olay üzerine bundan sonra hiç bir doktor şiddete uğramayacak bile olsa o gitti. Öldüğüyle kaldı. Unutulduğuyla kalacak.

Bugün biz onun için toplandık. Yarın onun için iş bırakıyoruz. Ne var ki bu onun 17 yaşındaki bir psikopatın 6 bıçak darbesiyle alınan hayatını geri getirmeyecek.

1 yorum:

oguz dedi ki...

hocam güzel site tam size yakışır :D