18 Temmuz 2009 Cumartesi

Güncellemeler 8: The Diyarbakır Experience


**Herşeyin bir sonu var. Buraya geleli 2 ay oldu ve artık geri sayım kısmına geçtik. Perşembe konuştuğum bakanlık yetkilisi nakil yazımın ay sonunda çıkacağını söyledi ve ayrıca ismimi kontrol ederek bir sorun olmadığını teyid etti. Böylece saçma evhamlarımın önüne geçildi. Şimdi Ağustos başında buradan ayrılış, ufak bir tatil ve Eylül'e doğru orada göreve başlayış görünüyor.

**Bu şehre misafir olarak gelmişken, şimdi şehri bekleyen konumuna geçtim. Benimle beraber gelen annem ve babam ilk dönenler oldu İzmir'e. İki haftadır ablamlar ve Arda da İzmir'e gidince, şehirde de evde de yalnız kalmış oldum.

**Diyarbakır Tecrübesi... Şimdi de, ileride de bu kısa süren mecburi hizmeti tanımlamaya çalışırken duraklayacağım. Kesinlikle pişman değilim, hem mesleki açıdan hem de 4 yıla yakın bir süredir uzak kaldığım bu şehre geri dönüş yaşadığımdan dolayı, yaşamam gereken bir tecrübeydi diyebilirim. Eskilerin tadını almaya çalıştık bir süreliğine de olsa, çoğu zaman tatlıydı; bazen eski yaraların kekremsi tadını verdi. Ne olursa olsun köklere döndük, yaşamamız gereken nostaljiyi yaşadık ve geri dönüyoruz

**Mecburi hizmet günlükleri adı altında bir dizi yazı yazacaktım ama inanın o kadar az aksiyonla geçiyor ki sağlık ocağı günlerim, yazacak gerçekten bir şey yok. Aynı 100 km yol, aynı çukurlar, sağlık ocağında aynı hastalıklar, aynı personelin aynı şikayetleri... Tek atraksiyon sağlık ocağının nihayet yeni binasına taşınması oldu. Malzeme yine eski malzeme şimdilik, ama en azından musluğumuzdan su akıyor. Hasta baktığım odamda lavabom var. Düşününce garip geliyor en doğal ve temel ihtiyaçlar bile bir süre uzak kaldıktan sonra tekrar elde edilince mutlu ediyormuş. Hijyen ve sanitasyonun lüks olması ne acı...

**İzmir'deki evimin sadece bir kaç yüz metre uzağında, dönümlerce orman yanmış. Oturduğum ve İzmir'in en yeşil sırtına yerleşmiş olan evden çıkma arifesinde bu olayın yaşanması manidar. İzyuva bize "artık gidin" diyor. Zaten ben buradayken boş durmayan ebeveynlerimin çabalarıyla döndüğümde artık Basın Sitesi'nde oturuyor olacağım. Yeni hastanemle arasında 100 m uzaklık varmış. İzmir'de ilk defa gitmem gereken yere, İşe/okula, yürüyerek gidip geleceğim. Bu güzel bir şey. Bakalım 7 yıl dağ tarafında yaşadık, biraz da deniz tarafında yaşayalım.

Hiç yorum yok: