Her şeyin bir son kullanma tarihi vardır. Aldığın zevkin, tadın ya da yararın elbette ki bir sonu olacaktır. Son Kullanma Tarihine gereken saygıyı göstermezsen, gelir seni bulur ve senden bunun acısını çıkarır.
Aslında son kullanıcıyla yapılan sessiz bir anlaşmadır, Son Kullanma Tarihi. İçten içe kabul etmişsindir belirli bir süreden sonra inat etmemen gerektiğini, zira inat edersen bundan sadece sen zararlı çıkarsın.
Bir kaç istisna hariç, ki istisna sayısı ne kadar fazlaysa o kadar şanslısındır, hayatına giren her insan da bu kurala tabiidir. Onları arkadaş, sevgili, dost, her ne ad veriyorsan o olarak hayatına kabul ettiğin anda geri sayım başlar. Bazen derinden duyarsın o saatin sesini, ama duymadığına, o saatin başkası için işlediğine inandırırsın kendini.
Nihayet geri sayım durduğunda daha fazla çabalamak anlamsızdır. Son Kullanma Tarihi, işini sinsilikle, küçük bahanelerle yapar ve sen farkına varmadan işini bitirir. İz bırakmadan, saatin bir sonraki duracağı an geri gelmek üzere sessizce ayrılır.
Halbuki, o da bu karmaşık bir düzenin parçasıdır ve kendi üzerine düşeni yapmaktadır. Yapmazsa bu narin düzen bozulur ve hayatından çıkması gereken insanlar, yani Son Kullanma Tarihi geçenler, bazen bozuk bir süt gibi ağızda ekşi bir tad bırakır, bazen dışarıda beklemiş et gibi kokar, ya da günü geçmiş ilaç gibi zehirler.
O yüzden istersen inanma, ama Son Kullanma Tarihi'ne saygı göster sevgili okur, dolabını temizle, yoksa canın sıkılır.
5 yorum:
eğer bakmadıysan son kullanma tarihine, elinde patlayabilir o şey.
bir de bu var.
İnsanı (insanoğlu) aşağılayan bir yazı olmuş. Böyle bir kural olamaz, olsa olsa kendini telkindir bu.
Bence.
Yorum Gönder