26 Temmuz 2009 Pazar

Spaced

http://www.lib.washington.edu/Media/new/images/dvd/may09/spaced.jpg
"Hazır kişisel postlar zincirini kırmışken araya ne kadar dizi, film, gezi yazısı eklersem kardır" düşüncesiyle, başka bir dizi yazısıyla karşınızdayım.

Spaced 1999 yapımı, başrollerini ve senaristliğini Simon Pegg(Shaun of the dead, How to lose friends..., Hot fuzz) ve Jessica Stevenson'un paylaştığı bir ingiliz dizisi. 2 sezon sürüyor ve ne yazık ki toplamda 14 bölüm. Anlayacağınız üzere diğer ingiliz dizilerinde de olduğu gibi Spaced de sezon başına 6-7 bölüm barındırıyor. Konu buraya gelmişken bu durumun mantığını sebebini bilen varsa lütfen aydınlatsın beni. 15 bölüm/sezon olan Amerikan dizilerine bile az diye burun kıvırırken sezonda 7 bölüm çeken İngilizleri kınıyorum, bundan sonra da mallarını boykot ediyorum.(dizileri dışında, onlar güzel çünkü)

Dizi çizgi roman dükkanında çalışan bir yandan da çizer olmak isteyen Tim ile geçici işlerde dikiş tutturamayan, aynı zamanda olmaya çalıştığı gazeteci yazarlıkta da umut vermeyen Daisy'nin bir şekilde tanışıp ev arkadaşı olmasıyla başlıyor. Sonra ortak arkadaş haline gelen arkadaşlarının ve yeni binalarında, çift olduklarına ikna edip evi kiraladıkları ev sahibi Marsha ve komşuları sanatçı Brian'ın da eklenmesiyle büyüyen grubun maceralarını izliyoruz.

Dizi popüler kültür öğelerine o kadar çok gönderme yapıyor ki, hatta bir bölümün kapanışını star wars jeneriği ve müziğiyle yapıyorlar. Bu göndermelerden bazıları; The X files, Star wars, Lord of the rings, A team, The shining, Psycho, Grease, The Sixth Sense, Scooby-Doo, A space odyssey... Gördüğünüz gibi oldukça fazla gönderme yapmışlar.

İlk bir iki bölümde özellikle Daisy karakterine ısınmakta zorluk çekseniz de, sonraki bölümlerde özellikle Mike(Nick Frost) ve Brian karakterleri diziye dinamizm katıyor. Ayrıca Tim ve Daisy ikilisinin cinsellik katılmamış ilişkisi dizinin tek düzeleşmesini önlüyor. Aralarında belli bir miktar romantizm olduğunu hissediyorsunuz ama bir aşk hikayesi işlenmediğini de belli etmeye çalışmışlar. Özellikle Mike'ın A takımı dansı ve Brian'ın çalışmalarını anlattığı sahneler görülmeye değer.

İzlediğim diğer filmlerinde çok fazla numarasını görmediğim Simon Pegg kardeşimize hakkını veriyor ve diziyi tavsiye ederek huzurlarınızdan ayrılıyorum.

2 yorum:

leylak sarabi dedi ki...

olmaz ki, bunda da benden bahsetmeliydin, tavır alıcam sana, dark tower alıcam hatta. :p

October Swimmer dedi ki...

oha böyle şeyler yapmazdın sen?
zaten bundan sonra yazılarıma in cansu we trust diye başlayacam uygun mudur?