24 Ekim 2010 Pazar

Güncellemeler 17: Tünelin sonundaki ışık

http://www.galeon.com/allmusic/caratulas/k/Ks_Choice_-_Almost_Happy_-_front.jpg

**Çalışmaya başlayalı 18 ay, ihtisasa başlayalı 15 ay oldu ve hala ne yazık ki kliniğin en çömez asistanıyım. Tus da ertelendiğine göre en iyi ihtimal mart ayında yeni bir çömez gelecek. Böylece kbb kliniklerinin en uzun süre çömezlik rekorunu da kırmış olacağım. Yeni gelen elemanın yetişmesi, acil rotasyonuna gidip gelmesi de 3 ayı bulacağından iş yükümde belirgin azalma iki yılımı doldurana kadar olmayacak gibi görünüyor. Böyle de bahtlıyım.

**İşimle ilgili açtırırsanız, bir sürü şey söylerim ama pazartesi sendromlarım dışında hayatımdan memnunum. Sanırım benim problemim çalışmanın kendisiyle. Bir gün yüklü bir para çıkarsa piyangodan, hayatım boyunca yatarım sanırım.

**İnsanlar çılgnlar gibi bayram tatili planları yaparken ben bayram tatilinin ortasındaki üç gün nöbetçi olacağımdan bir yere kıpırdayamıyorum. Halbuki Diyarbakır ziyareti vardı aklımda, yine nostalji yaşamaya başlamıştım zira. Olsun bu çarşamba, pazara kadar Antalya'da kongrede olacağım. En azından bir değişiklik olacak benim için, hem ilk kongrem, bakalım nasıl olacak

**Dün, sevgili arkadaşım Arda gitarımın telini kırdığından Pazartesi ya da Salı, Çankayada Onur pasajındaki atölyeye uğrayacağım. Manyetiklerinde temassızlık olan elektro gitarımı da tamir ettririm diye düşünüyorum, bir kaç kablo alırım, hatta akustik gitarımı götürmüşken jack girişi bile yaptırabilirim. Böyle saçma aksiyonların kelebek etkisi yaratacağına inanan bir saflıkta olduğumdan belki, bu olayın bana daha çok gitarla uğraşma ve belki daha çok kayıt olarak dönme ihtimalini seviyorum.

**İlişkilerde mutlu olmanın formülünü çözdüm. Onlardan uzak durmak. Bu konuda yazdığım yazıda ortaya koyduğum sorunu, en primitif haliyle çözüme kavuşturdum sanırım. İlişkilerden uzak duruyorum, ihtimal ortaya çıktığında çeşitli bahanelerle pasifize ediyorum. Mutlu muyum hayır, ama memnunum sanırım. En azından artık ortaya bir birinin kopyası sonuçlar çıkmıyor. Bir de artık en azından kendime karşı daha dürüstüm, bunun memnunluğunu da yaşıyorum.

**Six feet under'a başladım, bir kez daha HBO'yu takdir ettim. Adamların ürettikleri her şey güzel. Ama üzülerek belirtiyorum, nerede David Fisher, nerede Dexter Morgan.

**Ciddi ciddi kış geldi ve ben ağustosta öngördüğüm gibi evimden çıkmıyorum. Dizilerimle ve playstationumla en mutlu insan benim. Gerçi iki yıldır sürekli ertelediğim piyanoya başlama, olmadı gitara devam planları olsa dışarı çıkmak zevk olacak ama kendimi de hobi için zorlayacak değilim. İçimden gelmeli. Dur bakalım belki şu gitarın telini değiştirmeye gidince bir ilham gelir, olmadı bu kış desem için dışarı çıkarım, belki de arada alsancak... Ama yok lan almanlık daha güzel(bir yerde cıvımalıydım ama değil mi)

Hiç yorum yok: