Pause.
...O zaman bir kaç saniyeliğine bu tuşa basılmış gibi oluyor. Oturduğum masadaki dönen muhabbetten, hatta oturduğum masanın kendisinden soyutlanıyor ve sadece benimkilere bakan gözlere kitleniyorum. Dışarıdan ne kadar aptal göründüğümü hiç önemi yok. Zaten o esnada masamda komik bir şeyler dönüyorsa, dinliyormuş gibi görüneyim diye yüzüme yerleştirdiğim ilginç gülümse de beni kurtarmayacak. Çok da umrumda değil aslında, zira ben şu an tam karşımda, bana bakan yabancıya bakıyorum ve onu merak ediyorum.
Zamandan, mekandan ve ruh halimden bağımsız, bu yaşadığım "duraklamalar". Bazen güzel bir cumartesi günü, bazen de sıkıcı bir pazar günü... Kişiden de bağımsız, her seferinde işlemiyor, her gözgöze geldiğin kişiyle gelişmiyor. Evet, çoğu zaman hormonlar büyük rol oynasalar da olay karşı cinsten rastgele biriyle gözgöze gelip karşılıklı hoşlaşmadan daha öte bir şey.
Bu duraklamaları farklı yapan, karşılıklı merak ve neredeyse acıtan bir aşinalık hissi; uzaktan, kalabalığın içinde sadece gözlerle iletişim çabası; bazen eş zamanlı bir gülümsemeyle oluşan senkronizasyon; tüketmemek için arada başka taraflarla, ya da oturduğun masada oluşturduğun küçük dünyanla ilgilenme ihtiyacı yaratması ve pek tabii ki, hepsinin sonunun bir sürü "ya?", "acaba?" ve "eğer?" dolu düşünce balonu bırakacak şekilde aynı bitmesi.
Gözler hep farklı ama sonlar her zaman aynı oluyor. Gözlerden birinin sahibi, buruk ve bunu haketmişcesine uzatılan bir kaç bakıştan(one more cup of coffee for the road) sonra ilgili mekanı terkediyor, sonra evli evine, köylü köyüne...
Play.
Sonra oturduğum masaya geri dönüyorum. Yan masaları ilgisizce inceliyorum. Önümdeki tabağa, bardağa, menüye, kitaba, bilgisayara; yanımdaki sandalyelere, üzerlerinde oturanlara, onların günlük endişelerine; kendi günlük endişelerime, işime, nöbet tarihlerime, tatil planlarıma yöneliyorum. Biraz önce baktığım gözlerin sahibi, sunacağı çatallanan evrenler ve yaratacağı paralel dünyalar ihtimallerini alıp, Yalnızlıkland, Kayıp Çoraplar ve Penalar İmparatorluğu ve Kırık Kalpler Krallığıyla komşu, Olasılık Kızları Cumhuriyeti'ne gidiyor. Bir gün ziyaret etmemi ve sundukları sonsuz ihtimalleri ve değişik yaşamları sırayla yaşamamı bekleyen diğerlerinin arasına katılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder