9 Ocak 2012 Pazartesi

C.'ye inat müdavimlik.

"O sabah kahveci çayını ona sormadan getirdi. Demek müşteri olmak için altı gün yetiyordu. Yemek yediği lokantalarda garson, '-Ali beyin çorbası, ''-Ver ahmet beyin bayıldısını." diye bağırdıkça şaşardı. İnsanları hep aynı yere çeken neydi? Kahveciye kızdı. Onda müşteri olacak surat var mıydı? Bir daha buraya gelmeyecekti."


C.'nin, müşteri derken müdavimliği kastı çok açık. C.'nin aidiyetsiz ve teamüllere karşı duruşunu düşünürsek kendisini anlayabiliriz, ancak ben katılmıyorum, zira bende "müşteri" olacak surat da heves de var.


İnsanları hep aynı yere ne çeker? Tanışıklık hissi, rahatlık hissi ve en önemlisi aidiyet arayışıdır, insanları sürekli aynı mekanlara gitmeye zorlayan. İnsan, inatla parçası olacağı bir yapıya dahil olmak ister. O mekanın hem sahibi hem müşterisi olmak ister. Tanınmak ister, Herhangi birisi değil, birisi olmayı ister. Eğer birisi iseniz, size isminizle hitap edilir, ne içtiğiniz bilinir, adisyonunuz isminize açılır.


Zor beğenirim, zor memnun olurum. O yüzden bir yerin müdavimi olmak benim için kolay değildir, ancak bir yere bir defa güvenmeye başlarsam o yer benim için bir alışkanlık haline gelir ve sevgili okur ben alışkanlıklarıma çok bağlıyımdır. Bu nedenle ki, 9 yıldır aynı berbere, 5 yıldır aynı lokantaya, 3 yıldır aynı bara ve 4 yıldır aynı nargileciye giderim. 


Yalnız insan müdavimliğe daha yatkındır, zira oturduğu yerde, yanında götürdüğü uğraşı, kitabı, işi, dersi bazen ona yetmeyecektir. İşte o zamanlar bahsettiğim, birisi olmak önemlidir. Eğer birisi iseniz, her zaman mekan sahibiyle birer kadeh içebilme, ya da diğer müdavimlerle ufak bir sohbet etme şansınız vardır. Hem illa yalnız olmak gerekmez, arkadaşlık da bir müdavimliktir ve en güzel müdavimlik arkadaşlarla olanıdır. Herkes kendi arkadaş grubuyla sürekli takıldığı bir kafe ya da bir bar olmasını istemez mi? Central Perk, McLaren's, Cheers Bar'a(Where everybody knows your name) hiç özenmediniz mi?


C.'nin aksine kahveci hangi nargileyi içeceğimi, kahvemin nasıl olacağını bana sormadan bilsin, Barmen, içkime kendiliğinden iki buz atsın isterim. Bende müşteri olacak surat vardır ve aidiyet güzeldir. 

3 yorum:

Adsız dedi ki...

C.'ye ait hissedemediği için kızılmaz. Sen nereyi gezdiysen her yer senin olmuş, o da nereyi gezdiyse kendine yer bulamamış. Dışlamayalım bence. Böyle insanların canı çay istese de aksine oralet içerler. Ha, bana mı? Kendisine. Mutsuz olan müdavim mi; C. Ama mutlu olan müdavimle mutlu olmayı bilemediğindendir mutsuz olan C.'nin avareliği.

E.D dedi ki...

müdavimlik güzeldir, çünkü kimse büyük zincir restoranlara, cafelere müdavim olmaz olamaz.(oralara gidilir) Küçük esnaftır her zaman müdavimi olunan. Onların mekanlarının bir suratı vardır.

October Swimmer dedi ki...

Sevgili M. Bana C.'yi anlatma, bana C.'yi meşrulaştırma. C.'nin meşrulaşmaya ihtiyacı yok, C. meşrulaşırsa C. olamaz artık. C. böyle kalsın. C. olmak isteriz, C. olamayız ama C.'yi severiz.