11 Eylül 2008 Perşembe

Kara Kitap etkili katastrofik gelecek senaryoları I

http://www.students.itu.edu.tr/~doganmura1/yol.jpg

6 senede çukurlaşmış göz küreleri,uzunca bir burun,gelmiş bir traş... Her gün onlarca kez yüzümü görmeme rağmen,hayatımda ilk defa bu kadar anlam doluydu yüzüm. Uzun süre baktım,o anlamı anlamaya çalıştım. Anlayamadım... Birşey söylemeye niyet edip tam söz sırası geldiğinde unutmak gibi bir his oluştu,o insanın içini kemiren histen. Halbuki belki de ilk defa yüzümdeki harfleri görmeye bu kadar yakındım.

Yüzümdeki harfleri görüp,okuyabilmek neden önemliydi? Ne anlayacaktım? Bunun cevabını o harfleri okumadan öğrenemeyeceğimi biliyorum. Ama ne görmeyi umduğumu biliyorum. Geçmiş yaşandı,şimdi ise yaşanıyor. Benim asıl merak ettiğim şey,gelecek...

Yüzümdeki harfler bundan 5 yıl ve hatta 10 yıl sonra nerede olacağımı anlatacak,Sanki onları okuyabildiğimde neler yapacağımı,kiminle nasıl bir hayat süreceğimi öğreneceğim gibi geliyor bana.

Belki o harfler bana küçük bir kasabada bir gelecek hazırlıyor. basit bir hayat... günde 10 hastamın olacağı bir sağlık ocağı,çıkışta beni bekleyen boş bir ev,ailemle aramda yüzlerce kilometre. Belki mutlu bir hayatım olacak sabah 5 hastaya bakıp erken bir öğle yemeğine çıkacağım,şehrin/kasabanın en çok sevilen ufak lokantasında karnımı doyurduktan sonra esnaftan ya da memur kesiminden arkadaşlarımı göreceğim,kahve içip tavla oynayacağız beraber,ya da arada yemek sonrası berbere gidip tek kullanımlık sohbetlerden edeceğiz belki de... Erken başlayan öğle tatilimi biraz daha uzatıp öğleden sonrası için bekleyen hastalarımı biraz sinirlendireceğim,beni beklerken kendi aralarında hoşnutsuz ifadeler sergilerken bana bunu yansıtmayacaklar. Öğleden sonraki hastalar bitince yine bu herkesin birbirini tanıdığı ufak kentte biraz muhabbet,biraz kahve ya da rakı yoldaşlığı yapacak çoğunluğu benden büyük dostlarımla,akşam haberlerini izleyip memleketi kurtaracağız belki de. Muhabbet de rakı da bitince,yalnız ve iklimi sert bu memleketten fazlasıyla nasıbini almış soğuk evime döneceğim. Bilgisayar başında hiç gitmeyeceğim gezilerin planlarını yapacağım,maliyetlerini çıkaracağım. Soonra annem arayacak,nasıl olduğumu soracak,evlenmem gerektiğini ufak bir iğnelemeyle hatırlatacak. Şanslıysam internette üniversiteden arkadaşlarıma rastlayacağım onlar kendi hayatlarını bana anlatacak,sıra bana geldiğinde vaktin geç olduğunu,uyumam gerektiğini bahane edeceğim. Ben sonra gecenin biraz daha ilerlemesi için bilgisayar başında oyalanacağım,yatağa girdiğimde artık uzmanlık yapmaya karar vereceğim her gün olduğu gibi ve ortalama uyku sürem olan 6 saat boyunca devam edecek kararlılığımla uykuya dalacağım,bir sonraki günün rutinine başlamak için.

Bu rutin böyle devam ederken bir bakacağım ki hayatıma nerden girdiğini anlamadığım bir karım olmuş ve hatta aynı yerden girdiği muhtemel çocuklarım... yeni dertlerim onların dersleri,sevgilileri,arkadaşları,ergenlikleri,gitmek istedikleri konserler,tayinler sonrası yeni çevrelerine adaptasyonları olacak. Yeni hayat bunlardan ibaret olacak belki de benim için...

Sonra yine milyonlarca aynaya bakıştan sonra bir gün aynaya baktığımda buruşan yüzümde belirginleşen harfleri seçeceğim ve okuduğumda aynen bunları göreceğim. Belki son aynaya bakışım olacağı için yüzümü okumayı başarabileceğim ve yüzümdeki son harfi okuduğumda bu hayattaki hikayemin sonuna gelmiş olacağım...

Hiç yorum yok: