The Assasination of Jesse James by the Coward Robert Ford'u izlemişken bir kaç kelam da Jesse james kardeşimiz ve "korkak" celladı Robert ford hakkında etmek lazım...
Jesse James 1847'de missouri'de,rahip bir babanın oğlu olarak doğmuş. Delikanlıyken iç savaş sonrası hala ufak çetelerle,kuzeylilere karşı savaşan james bu "savaşma" dönemi bittikten sonra ağabeyi Frank ve çeteden yakın arkadaşları Cole Younger'i alıp ünlü James-Younger çetesini kurup türlü soygunlara girişmişler. Hem, zamanında kuzeylilere karşı verdikleri mücadele,hem soygunculuk günlerinde soyacakları bankaları kuzeyli generallerle bağlantılı olanlarından seçmeleri,hem de soydukları trenlerde sadece kargo kısmına girmeleri,hala konfederasyon günlerinin hayallerini kuran güneylilerin kalbindeki kahraman-Amerikan Robin Hood'u- imajının sebebini açıklar.
Savaş sonrası çete günlerinde,bir soygundan diğerine çocuklar gibi şen bir şekilde koşan iki kardeşin yolları,efsane çetelerinin de dağılmasıyla ayrılır. Büyük kardeş,Frank daha sakin bir hayat sürmek için virginia'ya giderken,Jesse daha deneyimsiz ve kaypak tiplerden oluşturduğu yeni çetesiyle soygunlarına devam eder. Lafı daha uzatmadan bağlayacak olursak tahmin edildiği gibi bu yeni çete çökertilir,bazıları yakalanıp anlaşmaya zorlanır ve bu şekilde jesse'a ulaşılmaya çalışılır.
Yeni çeteden, Jesse'nin en çok güvendiği iki kardeş Charley ve Robert Ford'dan,Jesse'a en fazla hayranlık duyan Robert da bu köstebeklerden biridir. nihayet hayatı boyunca hep dalga geçilen ve bir hiç olan bu adam, Jesse James'i 3 Nisan 1882'de öldürür ve hep o istediği ebedi şöhrete kavuşur.
Jesse james soyguncu ve defalarca cinayet işleyen bir katil dahi olsa,arkadan,karısı ve çocuklarının önünde vurularak öldürülmesi onu adeta bir şehit mertebesine sokar. Kahraman olmayı bekleyen Robert Ford,öldürdüğü adamı kahraman yapar. Ölüyken çekilen fotoprafı milyonlarca satar,doğduğu ev tapınak olur. Haliyle Robert'in kazandığı o ebedi şöhret "katil","hain" ve "korkak" kelimelerini bol ihtiva eden cinsten olur. Nihayet 10 yıl sonra Edward Capehart O'Kelley adlı bir şahıs tarafından vurularak öldürülür. Vuran kişi de affına dair kampanyaların sonunda 10 yıl hapis yatar ve affedilir... Oldukça ironik,değil mi?
Film de genel olarak Rolling stones'dan emanet başlığımız temasını işliyor. Casey affleck mükemmel bir iş çıkarmış. Brad Pitt'e değinmiyorum bile. Film,bizim "Bob" için üzülmemizi istiyor ve bunu yaparken suçluluk duymamızı... Adam,evine kabul edildiği,sofrasından yediği adamı sırtından vuruyor, Daha evvelinden Kuzenini öldürüyor.,Arkasından işler çeviriyor ve bizden hala bu şeytana sempati duymamızı istiyorlar. Ne diyebilirim ki,benim sempatimi çoktan aldılar.
Jesse James 1847'de missouri'de,rahip bir babanın oğlu olarak doğmuş. Delikanlıyken iç savaş sonrası hala ufak çetelerle,kuzeylilere karşı savaşan james bu "savaşma" dönemi bittikten sonra ağabeyi Frank ve çeteden yakın arkadaşları Cole Younger'i alıp ünlü James-Younger çetesini kurup türlü soygunlara girişmişler. Hem, zamanında kuzeylilere karşı verdikleri mücadele,hem soygunculuk günlerinde soyacakları bankaları kuzeyli generallerle bağlantılı olanlarından seçmeleri,hem de soydukları trenlerde sadece kargo kısmına girmeleri,hala konfederasyon günlerinin hayallerini kuran güneylilerin kalbindeki kahraman-Amerikan Robin Hood'u- imajının sebebini açıklar.
Yeni çeteden, Jesse'nin en çok güvendiği iki kardeş Charley ve Robert Ford'dan,Jesse'a en fazla hayranlık duyan Robert da bu köstebeklerden biridir. nihayet hayatı boyunca hep dalga geçilen ve bir hiç olan bu adam, Jesse James'i 3 Nisan 1882'de öldürür ve hep o istediği ebedi şöhrete kavuşur.
Jesse james soyguncu ve defalarca cinayet işleyen bir katil dahi olsa,arkadan,karısı ve çocuklarının önünde vurularak öldürülmesi onu adeta bir şehit mertebesine sokar. Kahraman olmayı bekleyen Robert Ford,öldürdüğü adamı kahraman yapar. Ölüyken çekilen fotoprafı milyonlarca satar,doğduğu ev tapınak olur. Haliyle Robert'in kazandığı o ebedi şöhret "katil","hain" ve "korkak" kelimelerini bol ihtiva eden cinsten olur. Nihayet 10 yıl sonra Edward Capehart O'Kelley adlı bir şahıs tarafından vurularak öldürülür. Vuran kişi de affına dair kampanyaların sonunda 10 yıl hapis yatar ve affedilir... Oldukça ironik,değil mi?
Film de genel olarak Rolling stones'dan emanet başlığımız temasını işliyor. Casey affleck mükemmel bir iş çıkarmış. Brad Pitt'e değinmiyorum bile. Film,bizim "Bob" için üzülmemizi istiyor ve bunu yaparken suçluluk duymamızı... Adam,evine kabul edildiği,sofrasından yediği adamı sırtından vuruyor, Daha evvelinden Kuzenini öldürüyor.,Arkasından işler çeviriyor ve bizden hala bu şeytana sempati duymamızı istiyorlar. Ne diyebilirim ki,benim sempatimi çoktan aldılar.
2 yorum:
Slm,
Ben de izledm bayıldım.
düzgün western arıyorum bu filmden sonra
ki eski spaghetti westernleri sevmem hiç
Yorum Gönder